SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L-HUSUMAT

<< 1081 >>

DEVAM: 1. DAVACININ DAVALIYI MAHKEMEYE GETİRMESİ MÜSLÜMAN İLE YAHUDİ ARASINDAKİ DAVALAŞMA

 

حدثنا موسى: حدثنا همام، عن قتادة، عن أنس رضي الله عنه: أن يهوديا رض رأس جارية بين حجرين، قيل: من فعل هذا بك، أفلان، أفلان؟ حتى سمي اليهودي، فأومت برأسها، فأخذ اليهودي فاعترف، فأمر به النبي صلى الله عليه وسلم فرض رأسه بين حجرين.

 

[-2413-] Enes r.a. şöyle anlatır: Bir yahudi iki taş arasında bir müslümanın başını ezmiş yaralamıştı. Ona, "Bunu sana kim yaptı, falan mı yoksa falan mı?" diye soruldu. En sonunda o yahudinin ismi geçince başıyla onun olduğunu ima etti. Sonra yahudi yaptığını itiraf etti. Bunun üzerine Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem emretti, onun başı da iki taş arasında ezilip yaralandı.

 

Tekrar: 2746, 5295, 6876, 6877, 6879, 6884, 6885

 

 

AÇIKLAMA:     Bu hadise, "Nebilerle ilgili hadisler" ve "Kur'an'ın faziletleri" bölümünde tekrar yer verilmiştir. Geniş açıklama orada yapılacaktır.

 

 

باب: من رد أمر السفيه والضعيف العقل، وإن لم يكن حجر عليه الإمام.

2. DEVLET BAŞKANI TARAFINDAN HACRLİ OLMASA DAHİ SEFİH VE ZAYIF AKILLI KİMSELERİN YAPTlĞI TASARRUFUN KABUL EDİLMEMESİ

 

ويذكر عن جابر رضي الله عنه، عن النبي صلى الله عليه وسلم: رد على المتصدق قبل النهي ثم نهاه. وقال مالك: إذا كان لرجل على رجل مال، وله عبد لا شيء غيره فأعتقه، لم يجز عتقه. ومن باع على الضعيف ونحوه، فدفع ثمنه إليه، وأمره بالإصلاح والقيام بشأنه، فإن أفسد بعد منعه، لأن النبي صلى الله عليه وسلم نهى عن إضاعة المال.

 

Cabir r.a.'den nakledildiğine göre Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem, (ihtiyaç sahibi) bir kimsenin yaptığı sadaka tasarrufunu geçersiz sayarak malı ona iade etmiştir. Daha sonra onun sadaka vermesini yasaklamıştır. Bu sadakanın geri verilmesi ise bu yasaklamadan önce vuku bulmuştur.   Malik şöyle demiştir:   Bir kimsenin (bir miktar) malı ve sadece bir kölesi bulunsa ve o köleyi azad etse bu işlem geçerli değildir.

 

AÇIKLAMA:     Buhari konu başlığını İbnü'l-Kasım'ın görüşüne uygun olarak koymuştur.

Asbağ'a göre sadece sefihliği açığa çıkmış olan kimsenin tasarrufu kabul edilmez. Diğer Maliki alimlerine göre ise ancak hacr konulduktan sonraki tasarrufları geçersiz sayılır. Şafillerin ve diğer bazı alimlerin görüşü de böyledir. İbnü'l-Kasım, müdebber köle olayında Hz. Nebi'in söz konusu kişinin tasarrufunu henüz hacr konulmadan önce reddetmesini delil olarak getirmiştir. Diğer alimler ise alış verişlerde aldanan kişiye hacr konulmamasını ve geçmiş alım satımlarının da geçersizsayılmamasını delilolarak göstermişlerdir.

 

Buhari bu konuda yer verdiği hadisler ile malı zayı ettiği ortaya çıkan kimsenin, mal çok miktarda ise veya borca batmış durumda ise tasarruflarının geçersiz sayılacağına, müdebber köle kıssasının da böyle yorumlanması gerektiğine işarette bulunmuştur. Diğer yandan mal miktarı az ise aldanmamak için kendini garantiye alıyor ise bu durumda tasarrufu geçersiz sayılmayacaktır. Buhari "aldatma yok" sözünün söylendiği olayı da böyle yorumlamıştır.

 

 

3. AKLI ZAYıF KİMSELERE MAL SATMAK AKLI ZAYIF KİMSELERİN SATILAN MALINA AİT BEDELİN ONLARA TESLİM EDİLMESİ

 

Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem alım satımda aldanan kimseye, "Aldatma yok ha!" de" buyurmuş, (ona hacr koyarak) malını elinden almamıştır.

 

حدثنا موسى بن إسماعيل: حدثنا عبد العزيز بن مسلم: حدثنا عبد الله بن دينار قال: سمعت ابن عمر رضي الله عنهما قال: كان رجل يخدع في البيع، فقال له النبي صلى الله عليه وسلم: (إذا بايعت فقل لا خلابة). فكان يقوله.

 

[-2414-] İbn Ömer r.a. şöyle anlatır: Bir kimse alış verişlerde aldanıyordu. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ona, "(Alış veriş yaparken) Aldatma yok" de" buyurdu. Artık o kimse alış verişlerinde böyle söylerdi.

 

 

حدثنا عاصم بن علي: حدثنا ابن أبي ذئب، عن محمد بن المنكدر، عن جابر رضي الله عنه: أن رجلا أعتق عبدا له، ليس له مال غيره، فرده النبي صلى الله عليه وسلم، فابتاعه منه نعيم بن النحام.

 

[-2415-] Cabir r.a. şöyle anlatır: Başka hiçbir malı bulunmayan bir kimse kölesini azad etmişti. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onun bu tasarrufunu kabul etmedi. Sonra o köleyi Nuaym İbn en-Nehham satın aldı.